Rus devrimleri

Çarlığı Bitiren Rus Devrimleri

Rusya yakın tarihindeki Rus devrimleri olarak anılan çalkantılı dönem halk tarafından sevilen özgürlükçü ve eşitlikçi Çar 2. Aleksandr’ın 20 yıllık idaresinden sonra 1881 yılında bir suikast ile öldürülmesiyle başlar. Yerine geçecek 3. Aleksandr ülkeyi adeta bir demir yumruk ile yönetecek ve kilise dâhil tüm kurumlara kök söktürecektir. 1894 yılında babasının ölümü üzerine yönetimi devir alan 2. Nikolay babasının yolundan gidecek ve ülkedeki baskı yönetimi devam edecektir.

O dönemde Japonya’da İkinci Nikolay’ın hesaplayamadığı önemli gelişmeler olmaktadır. Meiji restorasyonu ile dışarı açılması hızlanan, modernleşen ve gelişmiş bir ordu kuran Japonya yayılmacı bir politika gütmeye başlamıştır. 1904 yılında Rusya’nın yapılan antlaşma dâhilinde Mançurya’da bulunan askeri kuvvetleri çekmemesini öne sürerek habersiz bir şekilde Port Arthur’daki Rus donanmasına saldıran ve bu donanmayla birlikte yardıma gelen donanmayı da yok eden Japon kuvvetleri, hem Rus Japon savaşının başlamasına hem de halkın baskıcı Çar rejimine karşı isyan hareketinin kuvvetlenmesine sebep olmuştur. Ruslar Japonlara karşı Amerika’nın arabuluculuğunda ağır bir antlaşma ile Güney Mançurya’yı bırakacaktır. Bu antlaşmanın hemen sonrasında Saint-Petersburg’da bulunan Putilov makina fabrikasında başlayan grevler kısa sürede ülke genelinde on binlerce kişiye ve fabrikaya sıçrar. İşçilerin bugün ünlü Hermitage müzesi olan Çar’ın kışlık sarayına doğru başlattığı daha insani çalışma şartları talep ettiği yürüyüş Çar’ın ordusunun silahsız halkın üzerine saldırmasıyla ve binlerce kişinin ölmesiyle tarihe Kanlı Pazar olarak geçer. Bu katliam sonrası patlak veren isyanlar ve grevler Çar’ın yeterli askeri olmaması sebebiyle tarihe 1905 Devrimi olarak geçecek ve Çar yönetimde birçok taviz vermek zorunda kalacaktır. Aynı yıl çok partili rejime geçilerek 1906 anayasasıyla ayrıca Çarlık yetkileri oldukça sınırlandırılacaktır. Artık tarihe yön verecek Rus devrimleri de başlamıştır.

1906 Anayasası ve sonrasında 1917 Ekim devrimine kadar gidecek süreçte 1898 yılında kurulan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisini iyi anlamak gerekir. 1890′ lardan itibaren işçi hareketlerinin ve Marksizm’in yaygınlaştığı Rusya’da Vladimir Lenin’in önderliğinde kurulan parti aslında devrime giden yolun ilk taşlarını döşemiştir.  Kuruluşuyla birlikte en önemli iki liderin görüş ayrılığı sonucu parti, iktidara devrim yapılarak yürünmesini savunan ve Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik kelimesiyle anılacak Lenin taraftarları ve ılımlı politik hamlelerle iktidara yürünmesi gerekliliğini savunan, azınlık anlamını taşıyan Menşevik kelimesiyle anılan Martov taraftarları arasında ikiye bölünmüştür.

1906 anayasası ekonomiyi düzeltmeye yeterli olmamış ayrıca Birinci Dünya savaşının başlamasıyla Rus halkı iyice kötü duruma düşmüştür. Grevler isyanlar kontrolden çıkmakta kaos büyümektedir. Şubat 1917’de tüm bu kargaşa ortamında Çar 2. Nikolay tahttan kardeşi adına feragat eder. İsyanlardan ve devrim hareketinden korkan kardeş Mihal’in saltanatı devir almaması ülkede yüzyıllardır süren Çarlık rejimini fiilen bitirecektir. Çar yanlılarının kurduğu geçici hükumet devrim yapmalarından korktukları Bolşevikleri hedef alıp, katliamlar ve tutuklamalar başlayınca artık gerçek devrim kaçınılmazdır.

Bir kaç ay süren geçici hükumet döneminin Çarlık Orduları Komutanı Lavr Kornilov Kazak ordusuyla bugünkü adı Saint Petersburg olan Petrograd’a doğru otoriteyi sağlama ve yönetimi devir almak için yola çıkınca Bolşevikleri tasfiye etmeye çalışan geçici hükümet bu sefer onlardan yardım istemek zorunda kalır. Bolşevik işçi ve askerler öyle etkin grevler ve eylemler yaparlar ki Kornilov’un ordusu daha yolda dağılır. Bu Bolşeviklerin saygınlığını arttıran en önemli olaylardan biridir.

Bundan sonra tarih, Bolşevikler tarafından yazılacaktır.

Rusya ve Rus devrimleri ile ilgili diğer yazılar için tıklayınız

Yazar: Serdar Nazım KÖLÜRBAŞI