Karanfil Devrimi 1

Portekiz Karanfil Devrimi

Genelde 23 Nisan’da yurt dışı turları düzenleyen şirketler hem iklim, hem de 3 ya da 4 günde gezilebilmesi itibariyle Portekiz’e ayrı bir öncelik tanırlar. Yalnız bu turlarda 25 Nisanı orda geçirenleri ilginç bir sürpriz bekler.

25 Nisan Portekiz için tarihteki en önemli günlerden biridir, resmi tatildir ve birçok işletme kapalıdır.

Peki, Lizbon’da Tejo nehri üzerindeki şehrin iki yakasını birbirine bağlayan 2 köprüden birinin adı olarak ölümsüzleşmiş bu 25 Nisan neden bu kadar önemlidir?

25 Nisanı anlayabilmek için Portekiz’in tarihini incelemek gerekir. Portekiz 1415 yılında Afrika’da ele geçirdiği önemli ticaret merkezi Ceuta ile yaklaşık 500 yıl sürecek büyük bir imparatorluğun ilk temellerini atmıştır. Ceuta’nın fethinin ardından Atlas Okyanusundaki Azor ve Madeira’nın ele geçirilmesiyle iştahlar iyice kabarmıştır.

Bu dönemde Portekiz’le birlikte İspanya da dünyayı keşfetmek için gemiler yollamaya başlayınca bu iki ülke 1494 yılında aralarında Tordesillas antlaşmasını imzalamaya mecbur kalırlar. Bu antlaşmaya göre iki ülke Cabo Verde adalarının sınır alınması ve kuzeyden güneye çizilen bir çizgi üstünden batıda kalan keşfedilecek bütün bölgelerin İspanya’ya doğuda kalacak bütün bölgelerin de Portekiz’e ait olması konusunda anlaşmışlardır.

1498 yılında Vasco da Gama ile Hindistan’a ulaşan Portekiz, 1500’de Brezilya, 1510 yılında Malezya’yı ele geçirdi. Böylece çok kısa bir sürede o yıllarda 1 milyonluk bir nüfusa sahip Portekiz en önemli ticaret yollarını ele geçirerek kendi ülkesine müthiş bir para akmasını sağladı.

Zaman içinde Britanya, Hollanda ve İspanya’nın sömürgelerini ele geçirmek için yaptıkları saldırılar, hanedan savaşları ve yönetilen bölgelerdeki halkın içinde yeşermeye başlayan özgürlük hareketleriyle zayıflayan imparatorluk için çöküş 1822 yılında Brezilya’nın özgürlüğünü kazanmasıyla başladı.

1910 yılında yapılan cumhuriyetçi rejim darbesi kraliyeti ve hanedanı ortadan kaldırsa da kargaşa ortamına bir çözüm getirmedi. Birinci Dünya Savaşının getirdiği maddi ve manevi yük altında zor günleri atlatmayı beceremeyen yönetime 1926 yılında bu sefer Gomes da Costa komutasında ordu el koydu ve Ulusal Diktatörlük adı verilen rejim ilan edildi. 1933 yılına kadar süren askeri idare karışıklığına da Antonio de Oliveira Salazar son verdi. 1933 itibariyle ülke Estado Novo adı verilen Türkçesi Yeni Devlet anlamına gelen daha yumuşak bir diktatörlük düzeni ile yönetilecekti.

Salazar tam 36 sene iktidarda kaldı. Bu dönemde ittifak devletleriyle iyi ilişkileri sayesinde ülkeyi İkinci Dünya Savaşının dışında tutabildi ve gene bu devletlerin maddi desteği sayesinde iktidarını koruyabildi. 1968 yılına gelindiğinde geçirdiği beyin kanaması yüzünden görevi bıraktığında Portekiz’in elinde kalmış 5 sömürgedeki sorunları bastırmak için kullanılan askeri güce giden bütçenin yarattığı ekonomik kriz, 4 yıla çıkarılan mecburi askerlik ülkeyi zorlamaya başlamıştı.

Salazar’ın yerini alan yönetim 25 Nisan 1974 yılında ülke ve dünya tarihinde çok konuşulacak kansız bir darbe ile görevden alındı ve Brezilya’ya kaçtı. Peki neler olmuştu 25 Nisan’da?

24 Nisan gecesi Eurovision şarkı yarışmasında Portekiz’i temsil eden parçanın çalınmasıyla ordu içinde, sömürgelerdeki savaştan ve 40 yıllık tek adam rejiminden bıkmış bir grup yüzbaşının organize ettiği ordu yönetime el koyduğunu açıkladı. Buraya kadar herşey sıradan bir askeri darbedeki gibi geliştiyse de, ilan edilen sokağa çıkma yasağına aldırmayan milyonlarca kişi bu darbeyi desteklemek için sokaklara dökülünce işin rengi değişti.

Lizbon çiçek pazarından aldıkları yüzbinlerce karanfili askerlerin silahlarının namlularına ve tanklara takan halkın fotoğrafları dünya basınında geniş yankı uyandırdı ve bu kansız darbe “Karanfil Devrimi” ismini aldı.

Karanfil Devrimi sonucu tüm Portekiz sömürgeleri bağımsızlıklarına kavuştu. Günümüz Portekiz  demokratik rejiminin temelleri de gene 25 Nisan 1974 yılında atıldı. İşte bu sebeplerden 25 Nisan ülke tarihi için çok önemlidir.

1966 yılında Salazar Köprüsü olarak açılan Lizbon’ un ilk asma köprüsü 1974 yılında 25 Nisan Köprüsü adını almıştır ve 25 Nisan günümüzde de ülkede Özgürlük Günü olarak kutlanmaktadır.